uluslararası ticaret, uluslararası tahkim, uluslararası dava, arbitration, Litigation, uluslarası hakem, ICC, ihracatta ihtilaf, ithalatta ithilaf, ihracat alacaklarının tahsili, ihracat bedeli nasıl tahsil edilir, ödenmeyen ihracat bedelleri, ihracat fatruası ödenmezse ne yapılır, ihracat bedeli için dava açmak, ihracatçıya hukuki destek, yurtdışında nasıl dava açılır, ödenmeyen ihracat faturası yardım, ticaret hukuku
Bu makale ithalatçı ve ihracatçıların aralarında yaşanması
muhtemel ihtilafları öngörebilmeleri ve nasıl çözecekleri konusunda fikir
vermek amacıyla kaleme alınmıştır.
İthalat ve İhracatta Davalar ve Tahkim
Ticaretin genel kuralı alıcının talebine istinaden
satıcının, daha önce belirlenmiş standartlarda malı yine daha önce belirlenmiş
şartlarda sevkiyata hazır hale getirmesi veya sevk etmesi, alıcının yükümlülüğü
ise eğer sevkiyat konusunda bir yükümlülüğü yok ise satış şartlarına uygun bir
metod ile ödemeyi yapmasından ibarettir.
Konu Dış ticaret kapsamında ise, yani farklı ülkelerdeki firmalar
arasında gerçekleşen bir ticaret söz konusuysa devreye pek çok faktör giriyor,
uluslararası geçerliliği olan evrakların hazırlanması ve her iki tarafın gümrük
aşamalarında gümrük müşavirlerinden destek alması gerekiyor ve satış şartları
kadar, bu alışverişten kaynaklanacak problemlerin ne şekilde çözüleceğini de
sözleşme ile belirlemeleri gerekiyor. (www.ihracat.co)
Uluslararası ticarette Uyuşmazlıkların nedenleri nelerdir?
İthalat ihracat aşamasında yaşanan anlaşmazlıkların temel
nedenlerinden biri, ihraç edilen malların kalitesidir. Pek çok ihracat sözleşmesinde
sözleşme şartları uyarınca ithalatçı, malların kalitesini ancak sevkiyat ona
ulaştığında test edebilir. Özellikle peşin ödeme yapılan işlerde ihracatçının
güvenilirliğini araştırmanın veya deneme siparişleri ile denemenin yanı sıra,
üretilen malların sevkiyattan önce, Denetçi (inspection) firmalarca kontrol
ettirilmesi ve uzun vadede yaşanabilecek kalite sorunlarının hangi
standartlarda belirleneceği ve ne şekilde tazmin edileceğinin sözleşme ile
belirlenmesi gerekir.
Yaşanan temel problemlerden bir diğeri, mal mukabili
satışlarda ithalatçının verilen vade sürelerine uymaması, ciddi gecikmeler yaşanması
hatta ödememe ihtimalidir. Mal mukabili çalışmak isteyen ithalatçıların mali
yeterliliğinin enformasyon firmalarınca tespiti, Eximbank sigortası veya faturaların
factoring firmalarına devredilmesi gibi yöntemlerle bu konuda ihracatçı kendini
güvenceye alabilir.
Anlaşmazlıkların bir diğer nedeni, tarafların ülkelerinde
yaşanan gümrük düzenlemelerinde veya piyasa koşullarında meydana gelen değişiklikler,
ihracat evraklarının ithalatçı gümrüğünde kabul görmemesi veya önceden
öngörülemeyen şartlardan kaynaklanan problemlerden ötürü sevkiyatın ve gümrük
süreçlerinin gecikmesi ve bu aşamada oluşan masrafları kimin ödeyeceğine
yöneliktir.
Anlaşmazlığın çözüm yolları nelerdir?
Herhangi bir işte eğer taraflar kendi aralarında uzlaşamamış
ise anlaşmazlıkların çözümü için iki temel yöntem var - Dava ve tahkim.
İhracatçı ve
ithalatçı arasında yaşanan sorunun mahkeme kanalıyla çözülmesi (Litigation)
Dava yoluna gidilmişse ve taraflar arasında hazırlanmış bir
sözleşme ile aksi belirtilmedikçe, dava malların teslim edildiği ithalatçının
ülkesinde yürütülecektir. Bu durum ihracatçı açısından sürecin daha masraflı
yaşanacağı anlamına gelir. Masrafların yanı sıra bu gibi dava süreçleri oldukça
uzun sürebilmektedir. (www.ihracat.co)
a) İhracatçı ve ithalatçı arasında yaşanan dava süreci: Bildiğiniz
gibi, neredeyse tüm dava süreçleri yavaştır. Davaya istinaden tüm delil ve
evrakların sunulması talep edilir ve bu konuda evrak talep edilen tarafa geniş
bir zaman dilimi tanınabilir. Örneğin bir kalite şikayetine bağlı davada,
kalite şikayetine konu malların resimleri, test raporları, sevkiyat raporları ,
sevkiyat ve gümrükleme sürecine dair evraklar, sözleşme, sipariş formu,
yazışmalar ve benzeri tüm yazılı kanıtlar mahkeme tarafından talep edilir.
Gerektiğinde uzman ve aracı firmaların görüşleri istenebilir, ilgili kurum ve
kuruluşlardan evrak doğrulama, kontrol gibi hizmetler talep edilebilir, şahitler
veya yaşanan durum hakkında görüş bildirebilecek kişiler mahkemeye davet
edilebilir.
b) Sürecin mahkeme tarihi ertelemeleri ile uzaması: Mahkeme
günleri, duruşma saatleri ileri tarihlere ertelenebilir, bazen 1 adım mesafe
alamadan art arda mahkeme günlerinin ertelenmesi sebebiyle aylarca beklemek, bu
süre zarfında avukat veya hukuk firması ile aranızdaki anlaşmaya bağlı olarak boşa
gidecek hizmet bedelleri ödemek zorunda kalabilirsiniz.
c) Farklı Yasalar ve Prosedürler: Uluslararası ticaret kanunları
ve prosedürleri daha karmaşıktır. Yabancı mahkemelerde dava, yerel mahkemelere
kıyasla daha pahalıdır ve zordur.
d) Firma imajı ve hedef pazarda güvenilirlik: dava süreçleri
özellikle davanın görüldüğü ülkede medyaya konu olabilir, diğer yandan davanın
görüldüğü ülkedeki diğer müşterileriniz medya haricinde, ihracatçı birlikleri
ve benzeri devlet kurumlarından, davalık firmaların listeleri, ithalatçıların
şikayetçi olduğu firma listeleri gibi paylaşımlar var ise durumu öğrenip, dava
içeriğini bilmeden, neticesini beklemeden temkinli olmak adına sizinle olan
ticari ilişkilerini askıya alabilirler.
İhracatçı ve ithalatçı arasında yaşanan sorunun tahkim yoluyla çözülmesi (Arbitration)
Uluslararası ticaret literatüründe “Arbitration” olarak geçen,
Tahkim (hakem) başvurusuna istinaden. Tarafların başvurduğu Tahkim kurumu,
uyuşmazlıklar genel olarak 3 kişilik bir komisyon tarafından çözer. Bu
komisyon, biri davacı, biri davalı ve 3.sü ise davacı ve davalının mutabık
kaldığı hakemden oluşur.
İhracat İthalat anlaşmazlığında hakemlik işleminin temel
avantajlarını Davaya kıyasla açıklayayım:
a) Çabukluk:
Kesinlikle, tahkim süreci dava sürecinden daha hızlıdır. Tahkim süreci, ilgili
tarafların çözüme yönelik istekli oranda hızlı tamamlanabilir. Tahkim Yasası
uyarınca hakemler, tüm işlemleri tamamlandıktan sonraki dört ay içinde karar
almak zorundadırlar. (www.ihracat.co)
b) Maliyet: Tahkime
gidildiğinde oluşacak masraflar bir dava sürecine göre çok daha düşük
olacaktır. Tahkim ücretleri, kurumsal tahkimde talep değerinin yaklaşık% 2'si
veya daha azıdır.
c) Tahkim yolu ile
firmaların mahremiyeti korunur: Tahkim işlemleri halka açık değildir. Hakem
kararı herhangi bir gazetede yayınlanmaz. Bu, tarafların mahremiyetini korur.
Dolayısıyla, ticari sırlar ve sözleşmelerden kaynaklanan ihtilaflar kamuya açık
değildir.
d) Uygun Hakemi Seçme: Tahkim kurumu ve hakem talebi, sözleşmeye
dahil olan taraflar ve isimler tarafından yapıldığından, gümrük ve uluslararası
ticaret prosedürleri hakkında bilgi sahibi olan hakimi eğitmek için ayrı uzman
tanığı ortaya çıkmaz.
ICC Tahkim
Çoğu tahkim kuruluşu, kapsam itibariyle yerel veya ulusal
nitelik taşımaktayken, ICC Divanı tamamen uluslararası bir çerçeveye sahiptir.
Her kıtada yer alan toplam 90 ülkedeki üyelerden oluşan Divan, en yaygın temsil
edilen tahkim kuruluşu olma özelliğine de sahiptir.
ICC resmi web sitesi: https://iccwbo.org/
ICC Türkiye: http://icc.tobb.org.tr/icc-tahkim.php
Tahkim Kurumlarından Örnekler:
ICC (Milletlerarası Ticaret Odası) Tahkim Divanı, Kahire
Uluslararası Ticari Tahkim Bölgesel Merkezi Londra Uluslararası Tahkim
Mahkemesi, Amerikan Tahkim Odası, Stockholm Ticaret Odası Tahkim Enstitüsü Çin
Tahkim Kurumu’nda (CIETAC) ,Rusya Federasyonu Ticaret ve Sanayi Odası
Uluslararası Tahkim Mahkemesi ve Türkiye’de TOBB Tahkim Divanı (Ankara) ve
İTO Tahkim Mahkemesi (İstanbul) (www.ihracat.co)
YORUM