BREXIT

brexit, eu, uk, remain, avrupa birliği, european union, great britain, Britanya, ingiltere, brexit oylama, brexit nedir, brexit nasıl sonuçlandı, brexit nedenleri, AB entegrasyon, AB ingiltere sorunları, ingiltere AB den neden çıktı, AET, ECSC, commonweath, AÇA, avrupa ekonomisi, brexit sornası avrupa, brexit türkiyeye etkileri, brexit, Uluslararası para fonu, sterlin, brexit sterlin, sterlin 2018

Britanya ve Exit

Brexit, "Britanya" ve " Exit (çıkış)" kelimelerinin birleşiminden oluşan ve İngiltere’nin Avrupa Birliğinden çıkışını ifade etmek için kullanılan bir kelime.

Yıllardır İngiltere, Avrupa Birliği ile çelişkili ve bazen de çekişmeli bir ilişki yaşadı. Londra, AB'nin ortak euro para birimi ve sınırdan bağımsız Schengen bölgesi dahil olmak üzere bazı merkez politikalarından çekincelerini belirtip müzakere ederek kendini ayrı tuttu. Yine de, AB'nin son krizlere tepki vermemesi, yenilenen bir Avrupa algısına yol açtı. 

Birleşik Krallıkta  Brexit yanlıları kampanyaları boyunca , İngilterenin AB den çıkarak ulusal egemenliğini geri kazanacağı, özellikle Suriye iç savaşı sonrası yaşanan göçmen krizini daha iyi yönetebileceği, AB nin zorlayıcı düzenlemelerden kurtulacağı ve daha dinamik bir büyüme sağlayabileceklerini savundular.

İngilterede Brexit Haziran 2016 referandumundaki ayrılma kararı, finansal piyasalarda kargaşaya ve Başbakan David Cameron'un istifasına yol açtı. Şimdi Başbakan Theresa May liderliğindeki İngiltere, AB ile yeni bir ilişki müzakere etmekte. 

Ocak 2017'de AB Tek Pazarını terk etmek için Mayıs 2017 ayı taahhüdünde bulunan İngiltere, bu kararı ile en büyük ticaret ortağını yani AB pazarında pek çok sektörde ciddi kayıplar yaşamak, İngiltere finans sektörünün bozulması, uzun süren siyasi belirsizlik ve hatta İngiliz milletler topluluğunun dağılması gibi olası risklerle yakın gelecekte karşı karşıya kalabillir. Bu arada Brexit, AB için öngörülemeyen sonuçlarla İskoçya'dan Macaristan'a uzanan kıtadaki milliyetçi hareketleri hızlandırabilir. (www.ihracat.co)

İngiltere'nin AB üyeliği geçmişi nedir?

Avrupa’nın entegrasyona yönelik ilk girişim 2.dünya savaşından sonra, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (ECSC) ve sonrasında Avrupa Ekonomik Topluluğuna (AET) daha büyük bir yıkıcı savaşı önleme umuduyla kurulmuştu. İngilterenin Avrupa Birliğine katılışı çok sonra gerçekleşti. 

Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'un başkanı Robin Niblett "AB'ye Fransa ve Almanya gibi aynı politik zorunluluklarla girmedik" diye savundu. "Biz istila edilmemiştik, savaşı kaybetmedik ve imparatorluğumuzdan ve topluluğumuzdan (commonwealth)  dünyanın pek çok bölgesine uzanan tarihsel bağlarımız var" demiştir.

İngiltere, AET'ye 1973 yılına kadar katılmadı. İngiliz halkı 1975 referandumunda üyeliği onayladı, ancak geri kalan Avrupa'yla siyasi bir birlik şüphesi güçlü kaldı. Eleştirmenler, Avrupa projesinin yalnızca ekonomik entegrasyonun ötesine geçerek Avrupa "süper devleti" ne doğru ilerlediğini savunuyorlardı.

Entegrasyon 1980'ler ve 1990'lar boyunca derinleştikçe, İngiltere liderleri devreden çıkarılmaya itti. Birleşik Krallık tek para birimine veya sınırdan bağımsız Schengen bölgesine katılmadı ve bütçe katkısı azaltıldı. Başbakan Margaret Thatcher 1988'de "İngiltere'deki sınırları sadece Avrupa düzeyinde yeniden uygulamaya koymak için başarıyla geri çekmedik" açıklamasını yaptı.

İngiltere Başbakanı David Cameron neden üyelik koşullarını değiştirmeye çalıştı?

Birçok muhafazakâr İngiliz vatandaşı, AB üyeliği ile hiçbir zaman bağdaşmadı ve hoşnutsuzluk özellikle doğu Avrupa ülkelerinden gelen göç kdalgası ile arttı. İngiltere hali hazırda AB vatandaşlarının serbest dolaşımını kabul etmesi gerektiği için, AB içinden aldığı göç konusunda rahatsızlık duyuyordu.

Doğu Avrupa'dan gelen ekonomik göç, AB'nin 2004 ve 2007 yıllarındaki genişlemelerinden sonra hızla yükseldi ve İngiltere'ye net göç, 2015 yılına kadar yılda üç yüz bin kişiye yaklaşıyor. Muhafazakar Başbakan Cameron durumu sürdürülemez olarak nitelendirdi. "Serbest dolaşımın, kontrol edilemeyen bir göç hareketini tetikleyeceğini hiç düşünmedik" dedi. 

2015 yılında, bu öfkenin yol açtığı, AB-İngiltere Bağımsızlık Günü Partisi (UKIP), 2014'te oy oranını en yüksek oranda arttıran parti oldu Cameron İngiltere halkına seslenirken İngiltere'nin göç karşıtı bir platformla Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullandığını söyledi. (www.ihracat.co)

Blok sınırlarının ötesine geçen sığınmacı dalgası da gerginliğe neden oldu. Birleşik Krallık, AB göç politikası kapsamındaki seçimler nedeniyle AB'nin 2015 yılı yüz yüz binlerce göçmen ve mülteciyi Ortadoğu ve Afrika'dan yeniden yerleşim planlarından muaf tutuyor. 

Fakat Avrupa resepsiyonu için Brüksel'in sert tepkisi AB'nin işlevsizliğini ortaya koyuyor ve İngiltere politikacıları, AB sığınma politikasının, göçmenlerin diğer AB ülkelerinden sınır dışı edilmesini zorlaştırmak için değiştirilebileceğini öne sürdü. (Mevcut sistemde, AB dışındaki sığınmacıların, girdikleri ilk AB ülkesinde kalması bekleniyor.)

Avro bölgesi krizi, AB'nin bütçe politikasını koordine etmek için benzeri görülmemiş bir "mali sıkılaştırma" önerdikten sonra da gerginlik yarattı. Cameron, bu fikri 2012'de İngiltere'nin finans sektörüne zararlı olduğunu belirterek reddetti.

Cameron 2013'te verdiği bir konuşmada, avro bölgesindeki kusurlara ve AB'nin aşırı bürokrasisine ve demokratik hesap verebilirlik eksikliğine saldırdı. Cameron ayrıca 2015 seçimlerini kazanması halinde İngiltere'nin AB üyeliği konusunda referandum yapılması sözü verdi.

Kasım 2015'te Cameron, referandum yapılmadan önce dört ana alanda AB reformu arayacağını açıkladı: ulusal egemenlik, göç politikası, mali ve ekonomik düzenlemeler ve rekabet gücü. Şubat 2016'da AB liderleri, Euro haricindeki para birimleri için AB kapsamında koruma, göçmenlerle ilgili yeni sınırlayıcı düzenlemeler, AB düzenlemelerini azaltma taahhüdü ve "daha yakın birlik" konularında İngiltereyi rahatlatıcı kararlar aldılar.

Cameron, bu reformlarla ülkedeki AB ile entegrasyona karşıt görüşleri bastırmayı umuyordu, ancak Avrupa'daki birçok büyük terörist saldırı ile birlikte toplu göç korkusuyla, ayrılma taraftarları daha da arttı. CFR Kıdemli Üyesi Sebastian Mallaby "Pazarlık yapmadığı şey göç krizinin çok kötüye gitmesi oldu" diyor. (www.ihracat.co)

Referandum “Brexit” nasıl neticelendi ?

23 Haziran 2016'da yapılan referandumda İngiltere'deki seçmenler şu soruyu sordu: "Birleşik Krallık Avrupa Birliği üyeliğinde kalmalı mı yoksa Avrupa Birliğinden ayrılmalı mı?"

Sol, AB'de kalmayı büyük ölçüde desteklenmesine rağmen, şaşkın Laborites'lerden sağdaki UKIP'ye kadar geniş bir antibirlik ideolojileri dizisi içeriyordu. Bu arada referandum İngiltere'nin ana muhafazakar partilerini derinden dağıttı. Cameron, siyasi geleceğini evet oylarına bağladı ve yenilgisinin ardından istifasını ilan etti ancak muhafazakar partinin yaklaşık yarısı kabinedeki bakanlar da dahil olmak üzere görev bıraktı. 

Yüksek profilli muhafazakarlar arasında eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, eski parti genel başkanı Iain Duncan Smith, Adalet Bakanı Michael Gove ve İstihdam Bakanı Priti Patel vardı.

Anketler İngiltere halkının birlik yanlısı oy vereceğini göstermesine rağmen, İngiliz halkı% 52 ye %48 ile ayrılma kararı verdi. Referanduma katılım oranı,% 72 oranında kaldı, bu oranda sonucun önceden tahmin edilememesi ve yanılgılar açısından fikir vermektedir. (www.ihracat.co)

İngiliz halkı Ayrılma'ya dair oy verdi peki ne olacak?

İngiltere'nin çekilmesini müzakere etmek iki yıllık bir süre alacak. Bununla birlikte, İngiltere hükümeti, Brexit'i geri çevrilemez hale getirecek olan 50. Maddenin ne zaman faaliyete geçeceğini seçebilir. Ocak 2017'de yapılan bir konuşmada yeni Başbakan May, “Ortak pazardan ayrılıyoruz ancak hükümet AB ile yeni bir ticaret anlaşması yapacak.” Şeklinde bir açıklama yaptı

Müzakereler başladıktan sonra son derece karmaşık olacak. İngiltere, AB düzenlemelerinden ayrılmak, AB'de ikamet eden milyonlarca İngiliz vatandaşının statüsünü belirlemek ve İngiltere'de İngiltere dışındaki AB vatandaşlarının statüsünü belirlemek ve İngiltere-AB'nin geleceğini belirlemek için sayısız geçiş süreci belirlemek gerekecek. Güvenlik işbirliği. Nihai geri çekme anlaşması, AB ülkelerinin başlıca bir çoğunluğunun yanı sıra Avrupa Parlamentosu'nda çoğunluk tarafından onaylanmalıdır.

Ayrı olarak fakat aynı anda Birleşik Krallık'ın AB ile gelecekteki ilişkilerinin şartlarını müzakere etmesi gerekecek. Böyle bir ilişkinin nasıl bir hale geleceği belli değil fakat AB dışı birçok ülke potansiyel modeller sunuyor. Örneğin, Norveç, Mal ve Hizmetlerde Tek Pazar'a kısmi erişim olanağı sağlayan Avrupa Ekonomik Alanının (AÇA) bir parçasıdır. Bununla birlikte, AB bütçesine katkıda bulunmak ve AB düzenlemelerine uymakla birlikte, AB hukuku oluşturma konusunda hiçbir söz hakkı yoktur. 

İsviçre, AÇA'nın bir parçası değildir; ancak, Birleşik Krallık ekonomisinin yaklaşık yüzde 80'ini oluşturan, ancak malları kapsayan ikili anlaşmalar ağı vasıtasıyla Tek Pazar'a kısmi erişime sahiptir. Türkiye'nin gümrük birliği var, malların serbest piyasada gümrüksüz olarak alınıp satılabilmesi  anlamına geliyor, ancak hizmetler de değil.

Bununla birlikte, hem Norveç hem de İsviçre, Ayrımcılık kampanyasının İngiltere de birincil şikayetlerinden biri olan AB'deki herhangi bir yerden halkın serbest dolaşımını kabul etmektedir. İngiltere hükümetinin Tek Pazar'da kalmamaya ve Fransa'nın bırakma için bir "fiyat" ödeyeceğine dair güvencesi ile birlikte, müzakerelerin bir takım özel düzenlemeler üretemediği "sert Brexit" korkularını artırdı. (www.ihracat.co)

AB'yi terk etme argümanları nelerdi?

Egemenliğin geri kazanımı, İzin Kampanyasının ön saflarında yer aldı. AB'yi giderek genişleyen düzenlemelerle İngiltereyi boğucu bir bürokrasi haline getirmekle suçluyorlar. Adalet Bakanı Michael Gove, "Bu ülkedeki vatandaşları yöneten yasalar, asla seçmediğimiz ve atamayacağımız diğer uluslardan siyasetçiler tarafından kararlaştırılıyor" dedi.

Göçmenler önde gelen şikayetlerden biriydi. İngiltere'deki AB göçmen sayısı 2004 ile 2015 yılları arasında neredeyse üç kat arttı (yaklaşık bir milyondan üç milyona çıktı) ve neredeyse tamamen Polonya, Bulgaristan ve Romanya da dahil olmak üzere yeni üyelerden gelen bir vatandaş akını yaşandı.

Aynı zamanda Paris ve Brüksel'deki AB vatandaşlarına yönelik terör saldırıları, halkın serbest dolaşımının İngiltere'yi savunmasız bıraktığına dair endişeleri de beraberinde getirdi. Eski İngiltere başkan yardımcısı Richard Dearlove, üç binin üzerinde AB uyruklunun Suriye'ye kendi kendini ilan eden İslam Devletiyle savaşmak için seyahat etmesiyle, göçü kontrol altında tutmanın Brexit'in sonuçlarının başlıca etkisinin güvenlik yararı olacağını savundu. (Aksi görüşteki eleştirmenler Brexit'in istihbarat işbirliğine zarar vereceğini belirtiyorlar.)

Göç sorununa ilişkin, Kent Üniversitesindeki İngiltere siyasetinde uzman olan Matthew Goodwin, endişeleri kimlik, ekonomik güvenlik ve terörizm üzerinde güçlü bir şekilde birleştiriyor, diyor. "Referandum, İngiltere'nin Avrupa ile olan ilişkisiyle ilgili olduğundan çok göçle ilgili."

Bazı analistler için, Avrupa kurumları, modern dünyanın ekonomik zorluklarına cevap verecek donanıma sahip değiller. Avrupa Sorunları üzerine yazılar yazan Ekonomist Roger Bootle, AB'nin "iş sağlığı düzenlemelerinden zeytinyağı kaplarının büyüklüğüne kadar her şeyin kıtanın çapında standardizasyonu" üzerine odaklanmasının Avrupa'yı kalıcı düşük büyüme ve yüksek işsizlik ile tehdit ettiğini savunuyor.

Brexit yanlılarından ve mimarlarından Dominic Cummings'e göre, Brexit sonrası İngiltere de ekonomik dinamizm artacak. Cummings “AB olağanüstü derecede opak, olağanüstü derecede yavaş, olağanüstü bürokratik" diyor. Destekçilere göre Brexit, rekabet gücünü arttıracak ve AB bürokrasisinden bağımsız kalarak hızla büyüyen ekonomilerle ticaret anlaşmaları yapabilmelerini sağlayacak. Cummins'e göre, Cameron'ın müzakere ettiği reformlar önemsizdi, İngiltere'yi işlevsiz bir birlikten atmaktan başka seçeneği kalmadı. (www.ihracat.co)

Birleşik Krallık üyelikten nasıl yararlandı ve ayrılmanın riskleri neler?

İngiltere, ticaret, yatırım, göç ve finans hizmetleri açısından AB'nin geri kalanıyla son derece bütünleşmiştir (bkz. Grafik). AB de kalma taraftarları, bu ilişkiyi riske atmaya dikkat çekti: Cameron, Maliye Bakanı George Osborne'ın "konvülsif bir şok" öngörürken "karanlığa sıçrama" konusunda uyarıda bulundu.

Brexit oyundan sonraki günlerde, küresel pazarlar sarsıldı. İngiliz sterlini keskin bir düşüşle, yüz yıldan daha uzun bir sürede görülen düşük bir seviyeye ulaştı. Buna karşılık, İngiltere merkez bankası, yedi yıldan uzun bir süredir faiz oranlarını düşürmeyi de içeren geniş bir teşvik tedbirleri paketini açıkladı. 

Aynı zamanda, kısmen daha zayıf bir para birimi nedeniyle imalat sanayinde beklenenden daha güçlü bir büyüme ile hareket ederek, İngiltere, dünyanın en hızlı büyüyen gelişmiş ekonomisi haline geldi ancak Uluslararası Para Fonu ekonomistleri, bu yaşananların yalnızca geçici olduğu konusunda uyarıda bulundu. (www.ihracat.co)

Uzun vadeli görünüm hala belirsizdir. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü başkanı ve İngiltere Merkez Bankası eski  üyesi Adam Posen için Brexit yanlısı kampın ekonomik argümanları "fantezi" idi. O, AB'den gelen göçün büyümeye neden olduğunu ve bunun da AB, daha geniş bir bloğun dış ülkelerle daha elverişli pazar erişimi anlaşmaları yapabileceği için İngiltere'yi ticarette ağırlığından fazla bir taşıma kapasitesine eriştirecekti.

Diğer ABD gözlemcileri Brexit'in İngiltere'nin Birleşik Devletlerle olan özel ilişkilerine zarar vereceği konusunda uyarıda bulundu. Başkan Barack Obama, Nisan 2016'da yapılan devlet ziyaretinde AB üyeliğinin İngiltere'nin küresel etkisini arttırdığını ve ABD çıkarlarını desteklediğini savundu. Ancak Trump yönetimi, Brexit oylarını öven ve İngiltere ile ABD arasındaki yeni ticaret görüşmelerine hızlı bir başlangıç ​​vaadiyle farklı bir tavır takınabilir.

Asıl gelişmeler İngiltere ile AB arasındaki ilişkinin nasıl devam edeceğine bağlı olacaktır. Beş yüz milyondan fazla tüketiciyle ve 18 trilyon doların üzerinde GSYİH ile Tek Pazar'a engelsiz erişimi kaybetmek, İngiltere politikacılarına AB ile ticaret anlaşması yapma konusunda daha fazla baskı yaratıyor. 

Bu olmadan, İngiltere'nin ihracatı, 2019'dan itibaren gümrük tarifelerine tabi olacaktır. Ticaret düşecek ve bazı yabancı yatırımcılar, başarılı otomotiv sektörü gibi büyük sanayilerden büyük olasılıkla çekileceklerdir. İngiltere'nin ayrıca, AB'nin halihazırda ticaret anlaşmalarına sahip olduğu elli üç ülke ile ticari erişimi yeniden müzakere etmesi gerekecek. (www.ihracat.co)

AB de kalma  yanlısı web sitesi InFacts kurucusu, Hugo Dixon asıl sorunların ve zorluğun finansal hizmetler olacağını savunuyor. Halen "pasaport" uygulamasının keyfini çıkarıyorlar, yani İngiltere merkezli finansal kuruluşlar AB'deki herhangi bir yerden serbestçe çalışabiliyor. Bu kaybolursa, pek çok firma bürolarını -ve işlerini- İngiltere'den Avrupa'daki başka bir yere götürebilir.

Brexit  Avrupa'nın geri kalanını nasıl etkileyecek

En erken sonuç Birleşik Krallık'ın parçalanması olabilir. 2014'te başarısız bir bağımsızlık referandumu düzenleyen İskoçya, AB'de kalma yönünde oy kullandı. Gözlemciler Brexit'in İskoçya'nın yönetimindeki milliyetçi partiye tekrar kopmaya çalışmak için baskı yapacaklarını düşünüyorlar. Kentin Goodwin Üniversitesi, "Birleşik Krallık'ın kırılgan anayasal yapısını mutlaka vurgulamak isterim" diyor.

İrlanda da bir ikilemle karşı karşıya gelecek; AB'ye güçlü bir şekilde bağlı ancak yine de ekonomik olarak İngiltere ile iç içe geçmiş durumda. İrlanda hükümeti ayrıca Brexit'in Kuzey İrlanda'nın barış anlaşmasını güçlendirip İrlanda ile Kuzey İrlanda arasındaki sınırı zorlaştıracağı konusunda uyardı.

Diğer yerlerde, Brexit, ayrılmak için bir "şablon" sağlayarak euro alıcılarını cesaretlendiriyor, diyor CFR kısemli üyesi Sebastian Mallaby. "İtalyan gençlerin, Portekizlerin ve Rumların avro bölgesi üyeliğini ve Avrupa Birliğini de korkunç bir depresyonla birleştirdiklerini" söylüyor. Bu, Fransa Ulusal Cephesi, Almanya Alternatif Für Deutschland ve Macaristan'daki Jobbik hareketi gibi AB üyeliğine karşı parti ve hareketler için bir model oluşturdu ve seçim kazançlarına dönüştü. Polling, Fransız vatandaşlarının çoğunluğunun kendi AB referandumunu istediğini ortaya koydu.

Kıtanın en büyük korkusu Brexit'in AB'nin geri kalanını çözebilmesidir, özellikle de İngiltere ekonomisi onun sonrasında iyi performans gösteriyorsa. Bunu yasaklamak bile Brexit, Rusya'ya yaptırımlar uygulayan ve benzeri görülmemiş göç dalgasını yöneten birleşik bir cepheyi sürdürmek için mücadele eden bir birliğe sert bir darbe olacak. Ve Paris, 2015'te Fransa'nın AB'nin karşılıklı savunma şartını ilk kez başlattığı 2015 terörist saldırılarının ardından Brexit, Avrupa'nın ortak bir güvenlik ve savunma politikası için umutlarını zayıflatan sonuçlar doğurdu. (www.ihracat.co)